İnsülin Direnci Testi Nasıl Yapılır, Tedavi Şekli Nedir ve Belirtileri Arasında Neler Yer Alır?

İnsülin direnci oluşan kişilerin özellikle yaşam şeklini ve beslenme şeklini düzene sokması gerekir. Bunun yanı sıra egzersiz yapılması da oldukça önemli olan detaydır.

İnsülin Direnci Testi

Yediğimiz tüm besinler sindirim sisteminden geçerek glikoz şeklini alarak kana karışmaktadır. Kanda yer alan glikoz hücreler tarafından kullanılacak durumda ise pankreas insülin hormonu salgılaması yapar. Yalnız direnc gelişen kişilerde yağ, kas ve karaciğer hücreleri insülin hormonu için gerekli olan karşılıkları vererek yeterli düzeydeki glikozu içinde alamadığından dolayı glikoz seviyesi gerektiğinden daha fazla olur.

Bu durumda pankreasta bulunan beta hücrelerini kanda bulunan glikoz değerlerini düşürmek adına daha çok insülin üretmeye zorlamaktadır. Bu şekilde pankreas aşırı düzeyde çalışarak üretmiş olduğu insülin hormonu ile vücut ihtiyacını karşılamaya çalışır. Vücudun ihtiyacı karşılandığı sürece de kan şekeri normal seviyelerde seyreder ama zaman içinde pankreas vücudun insülin hormonu ile alakalı ihtiyacını karşılayamaz duruma gelir.

Bu tarz bir durumda yüksek şekerden kaynaklı olarak diyabet hastalığı ortaya çıkar. Doku ve organların insülin hormonuna karşı vereceği cevapları değerlendirmek amacı ile ve hormonu direnci olup olmasını anlamak adına HOMA olarak isimlendirilmiş şeker tahlili yapılır. Yapılacak hormon tahlili 10 saatlik bir açlık süresinin hemen ardından kan örneği ile yapılmaktadır. Yapılacak direnç tahlili hasta olan kişilerden alınacak olan kan örneğinin içinde insülin ve glikoz seviyeleri ölçülür. Direnç testi sonucunda hormonun hangi seviyede olduğunu gösterir ve tanı koyulur.

Yapılacak olan özel bir hesaplama sonucunda insülin tahlili sonucu 2,5 üstünde çıkmışsa olumsuz bir değerdir. İnsülin direnci testi kişilerde yemek yedikten tam olarak 2 saat sonra da yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan insülin testi sonuçları tokluk şekeridir.

Hangi Tedavi Şekli Kullanılır Ve Nasıl Tedavi Yapılır?

Şeker hormonu ile alakalı olan sorunların önüne geçmek için düzenli şekilde beslenme ve spor yapmak önemli olan bir detaydır. Yaşam boyunca sağlıklı şekilde beslenmek direncin kırılması açısından oldukça önemlidir. Özellikle sık sık yemek yenmeli ve porsiyonlar küçültülmelidir.

Az yemek beslenme düzeni konusunda yeterli olmaz. Mutlaka bunun yanında yeterli düzeyde spor yapılması da gerekmektedir. Ayrıca kilo alma konusunda dikkatli olmak gerekir. Direncin oluştuğu yerlerden bir tanesi de kaslardır. Kas hücreleri gerekli olan glukozu insülin sayesinde kullanmaktadır. İnsülin hormonu ile kaslara giren glukoz kolaylaşmaktadır. Ayrıca kaslar glukoz olmadan da hormonu kolay şekilde kullanabilir.

Kasların harekete en doğru şekilde geçmesi için egzersiz yapılması gerekir. Bu konuda en önemli olan egzersiz yürüyüştür. Günlük olarak yapılacak olan 45 dak.  Yürüyüşün olumlu olan etkileri 2 gün boyunca sürmektedir. Egzersiz yapan kişilerde oluşacak olan dirence karşı olumlu bir avantaj elde edilmektedir. İnsülin hormonu tahlili ile insülin testi sonuçları doğrultusunda ilaç tedavisi de yapılmaktadır. Yapılacak olan tedavinin tamamen uzman kontrolünde yapılması gerekir. Ayrıca bu direnci kırmak adına bitkisel ve doğal besinlerde kullanılabilir.

Özellikle bitki çayları ile yiyecekler bu konuda fayda sağlamaktadır. Hormonu salgılama açısından dengelemek ile düzene sokmak adına düzenli şekilde kullanılmalıdır. Nasıl kullanılacağı, nasıl demleneceği ve nasıl tüketileceği konusunda online dokümanlar yardımı ile tarif bulmak da mümkündür.

Belirtileri Nasıl Ortaya Çıkar?

Vücutta bulunan hücreler glukozun işlenmesi için direnç gösterse bile pankreas daha çok hormonu üreteceğinden dolayı var olan açığı kapatabilir. Bundan dolayı da yıllar boyunca var olan direnç ortaya çıkmayabilir. Nasıl ölçülür ve kimler tarafından ölçülür detaylarına dikkat ederek ortaya çıkacak olan bir detaydır. Pankreas aşırı düzeyde yük oluşmasından kaynaklı olarak hormonu üretemez duruma geldiğinde ilk olarak ciltte sorunlar meydana gelir.

Özellikle sırtta, boyun kısmında, eklem bölgelerinde, bilek ile diz kapaklarında koyulaşmalar meydana gelir. İlerleyen zamanlarda yüksek tansiyon, dikkat eksikliği, açlık hissi ile uyuşukluk meydana gelir. Ayriyeten bu konuda açıklama yapan uzmanlar bel bölgesinde olan yağlanmalarında belirtiler arasında olduğunu belirtmektedir.