Feromon Hormonu – Nedir, Görevleri, Etkileri ve Hastalıkları
Bir canlı tarafından salgılanan ve diğer canlılar tarafından fark edilebilen hormon feromondur. Hayvanlarda olduğu bilinen hormonun insanlar üzerindeki varlığı tartışmalıdır. Bu hormonu içerdiği iddia edilen parfümlerin ise bilimsel bir dayanağı yoktur.
İçindekiler
Feromon Hormonu
Feromon hormonu; iletişimin bildiğimizi sandığımız yollardan çok daha fazlası olduğunun en büyük kanıtıdır. Bu hormon bireylerin kimyasal haberleşme araçlarındandır. Feromonlar; bir birey tarafından salgılanan ve aynı türün başka bir bireyi tarafından fark edilebilen gözle görülemeyen maddelerdir. Erkek köpeklerin dişilerin kokusundan cinsel ilişkiye hazır olup olmadığını anlaması bu feromon adı verilen hormon sayesinde gerçekleşmektedir. Hayvanlarda bunun gibi pek çok örnek sayılabilir ancak insanlar üzerindeki rolü belirsizliğini korumaktadır ancak kimi araştırmacılar; kadınların vajinasında ve terinde bulunan androstandienone ve estratetraenol isimli hormonların feromon hormonu işlevi gördüğünü belirtmektedir.
Feromon hormonu; karıncalarda navigasyon amacıyla kullanılmaktadır. Yiyecek aramaya çıkan karıncalar yuvalarından uzaklaşırken geçtikleri yollarda feromon hormonu salgılarlar. Böylece yavalarını kaybetme korkusu olmadan gıda aramaya çıkarlar ve bulduklarında aynı izi takip ederek evlerine ulaşırlar. Aynı zamanda; koloni halinde göç eden karıncalar, kendilerinden sonra gelecek olanlara yol göstermek amacıyla feromon salgılayarak diğer karıncaların yollarını kaybetmeden peşlerinden gelmelerini sağlarlar. Hayvancılık sektöründe de bu hormondan faydalanılır. Çiftliklerde; kızgınlık yani çiftleşme isteği döneminde olmayan dişi hayvanların yanına, birbirleriyle temas edemeyecekleri şekilde bırakılan erkek hayvanlar; 10 gün gibi bir sürede bütün sürünün çiftleşme isteğinin artmasına neden olurlar.
İnsanlarda Feromon Hormonu
Hayvanlarda feromon sinyallerinin algılandığı vomeronazal adında bir yapı mevcuttur. Bu yapı aynı zamanda gerektiğinde feromon hormonunun salgılanmasını da sağlamaktadır. İnsanlarda ise feromon hormonunun varlığına dair kuvvetli örnekler olmasına rağmen böyle bir yapının varlığına dair herhangi bir kanıt bulunamamıştır. Amerikalı araştırmacı George Preti; insanlarda feromon hormonunun bulunamamış olması bu hormonun insanlarda bulunmadığı anlamına gelmemektedir. Sadece henüz bulunamadığını, bilim ve teknoloji ilerledikçe bulunacağını da belirtmiştir.
İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsünde nörobiyolog olan Noam Sobel kendisi ve çalışma arkadaşlarıyla beraber duygusal bir film izleyip ağlayan kişilerin gözyaşlarını toplamışlar. Duygusal bir film izlenirken boşalan bu göz yaşı sıvılarını laboratuarda incelediklerinde bir çocuk ağlamasında veya bir şeye sinirlenip ağlandığında ortaya çıkan göz yaşlarıyla aralarında herhangi bir fark göremediler. Bu gözyaşlarını erkeklere koklattıklarında ise insanlarda da feromon hormonu olduğuna dair kuvvetli bir sonuçla karşılaştılar. Üzücü film sahnesi izleyen kadınların gözyaşları erkeklerin cinsel uyarılma ve testesteron seviyelerinde düşüşe neden oluyordu. Oysa diğer gözyaşlarında böyle bir olayla karşılaşılmamıştı. Bu çalışma insanların da feromon hormonu aracılığıyla iletişime geçebildiğinin en yakın örneği olmuştur.
Feromonla İlgili Son Araştırmalar
2005 yılında yapılan bir araştırma; eşcinsel erkeklerin kendilerine koklatılan isimsiz ter numuneleri arasından kendileri gibi eşcinsel olanların ter kokusunu ayırt edebildiklerini ortaya çıkarmıştır. Yani bu sadece burnumuzla bile genetik uyum yakalayabileceğimiz bireyleri belirleyebileceğimiz anlamına gelmektedir. Aynı araştırmada kadınlara koklatılan giyilmiş tişörtlerin bir kısmını heteroseksüel bireyler bir kısmını da homoseksüel bireyler giymiştir. Kadınlardan bir tercih yapmaları istendiğinde heteroseksüel olanları seçmişlerdir. Uzmanlara göre; uzun süreler beraber aynı ortamda yaşayan kadınların adet sürelerinin birbirine yaklaşmasını sağlayan hormon da fenomondur.
Yapılan başka bir deneyde; kadınlara koklatılan kokulardan en çekici olanı tercih etmeleri belirtilmiştir. Deneye katılan kadınların büyük bir çoğunluğu; herhangi bir hastalığı olmayan ve büyük bir çoğunluğa göre yakışıklı sayılabilecek olan bireyin kokusunu seçmiştir.
Feromon Parfümü
Böyle mucizevi bir maddenin varlığı mağazalarda veya internet üzerinden sıkça karşımıza çıkan aşk iksiri veya kızları çeken parfüm gibi reklamların hayatımıza girmesine neden olmuştur. İnsanlarda var olup olmadığı tam olarak kanıtlanamayan ancak hayvanlardaki varlığı bilinen bu hormonun sentetik halde üretilen parfümlerin içerisinde bulunduğu iddiaları sıklıkla karşımıza çıkar. Bu tarz parfümlerin; bilimsel herhangi bir dayanağı yoktur, tamamen ticari amaçlarla ortaya atılmış iddialardan ibarettir.