Parathormon Yüksekliği Sebepleri ve Tedavi Şekli Nasıldır?

Parathormon yükseliğinin en önemli sebebi paratiroid bezinin aşır düzeyde çalışmasıdır. Bu duruma tıbbi anlamda primerhiperparatiroidi adı verilir.

Parathormon Yüksekliği Neden Oluşur?

Parathormon ( pth ) bir ya da birden daha çok paratiroid bezinin aşırı düzeyde hormon salgılaması sonucunda ortaya çıkar. Bu duruma tıbbi dilde “primerhiperparatiroidi” adı verilir. Kanda bulunan kalsiyum seviyesinin yükselmesinin en önemli nedeni de paratiroid hormonunda oluşan fazlalıktır.

Bu hormonun yüksekliği her yaşta görülse de 50 yaşının üzerinde olan kişilerde daha sık şekilde oluşur. paratiroid eksikliği de 50 yaş üzerinde daha sık şekilde görülmektedir. Özellikle kadınlara menopoz dönemi ve sonrasında meydana gelen büyük bir sorundur. Bu hormonun yüksek düzeyde salgılanmasının en önemli sebebi bezlerde meydana gelen tümördür. Paratiroid kanser hücrelerine tıp dilinde anedom adı verilir. Parathormon testi hormonun yüksekliği hakkındaki detayları ortaya çıkartmak ve tanı koymak için gerekebilir. Parathormon testi ile kanda yer alan tüm paratioid miktarlarının ölçümü yapılır. Bu hormon paratiroid bezlerinde üretilmektedir ve paratiroid bezleri tiroidin arka kısmında yer alan 4 adet bezden oluşur.

Bezler sıklıkla D vitamini ve kalsiyumu kontrol altında tutmaktadır. PTH yüksekliği ya da düşüklüğü kemiklerde sorunlara ve kanda dengesizliklere sebep olur. Nasıl yükselir ve nasıl düşürülür konusunda kesinlikle uzman ile görüşmek gerekmektedir.

Parathormon Testi Neden Yapılır, Nasıl yapılır?

Paratiroid bezleri tarafından salgılanan parathormon seviyelerinin kan içinde bulunan değerini ölçme konusunda yardım sağlayan testtir. Parathormon testi PTH testi olarak da bilinmektedir. Bu testin ortaya çıkardığı detaylar nedir;

  • Vücutta bulunan paratiroid bezinin ya da bezlerinin ne düzeyde çalıştığını gözlemlemek için
  • Devamlı olarak oluşan böbrek sorunlarında ve rahatsızlıklarında oluşan süreçlerin takibi için
  • Kanda yer alan D vitamini ne seviyede olup olmadığını takip etmek için
  • Kanda yer alan kalsiyumun ne seviyede olup olmadığını takip etmek için

Sağlıklı bir insanda paratiroid testi değerleri ortalama olarak 10-65 pg/mL aralığında seyretmektedir. Paratiroid hormonun yükselmesi sonucu oluşan belirtileri farklılık göstermektedir. Bu belirtiler arasında;

  • D vitamini eksikliği
  • Böbrekler ile alakalı hastalıklar
  • Böbrek yetmezliği
  • Paratiroid bezinde anormal düzeylerde büyüme
  • Paratiroid bezinde oluşan tümörler
  • Aşırı düzeyde kilo vermek
  • Kalsiyum ya da farklı vitamini eksiklikleri

Bu belirtiler paratiroid yükselmesine sebep olan nedenler arasında da yer almaktadır. PTH değerlerinin yüksek seviyelerde çıkması D vitamini ve kalsiyum sorunlarına neden olacağından dolayı direk olarak tetkik ve test aşamasına geçilmesi gerekmektedir. Bu testler ve tetkikler sonucunda koyulacak olan tanıdan sonra konusunda uzman olan doktor tarafından tedavisi ile alakalı olan planlamalar yapılmalıdır. Hastalık ile alakalı olarak akla takılan sorular mutlaka uzman olan doktora sorulmalıdır.

Tanısında Zorluklar

Koyulacak olan tanı için kan içinde bulunan paratiroid hormonu düzeyine ve kalsiyum miktarına bakılmalıdır. Paratiroid hormonunun yüksek olmasının en önemli belirtisi serum kalsiyum seviyesinin yüksek düzeyde olmasıdır. D vitamini eksikliğine bağlı olaraktan hastalarda kemik taslığı oluşabilir. Bundan kaynaklı olarak da kalsiyum yükselmesi oluşmaz. Bu tarz hastalara verilecek olan Vitamini takviyesi ile kalsiyum artışı oluşur. Bazı durumlarda ise kalsiyum seviyesinde yükselme olmadan paratiroid hormonunda yükselmeler gözlemlenir.

Paratiroid bezi için yapılacak olan ultrasonografi görüntüleme işlemleri ile bez ya da bezlerde var olan büyümelere kısa süre içinde tanı koyulabilir. Manyetik rezonans ve bilgisayarlı tomografi işlemleri ile de benzer şekilde tanı koyma işlemi yapılabilmektedir.

Gögüs kemiğinin arka kısmında oluşan paratiroid dokusunun tespit edilmesi konusun paratiroid sintigrafisi işlemleri uygulaması kullanılır. Bu işlem ile kısa süre içinde tanı koyulur. Sintigrafiden alınan veriler ultrason görüntüleri ile desteklenirse daha net sonuçlar alınırken daha kısa süre içinde tanı koyulabilir. Tanının en doğru şekilde koyulabilmesi için mutlaka uzman olan doktorlar yardım almak gerekmektedir.

Tedavi İşlemleri

Orta düzeyde oluşan kalsiyum yükseklikleri böbreklerin işlevlerinin bozulmasına sebep olur. Yüksek derece olan kalsiyum yükseklikleri ise kişilerin yaşamları konusunda ciddi sorunlar oluşturabilir. Paratiroid hormonu yüksekliği oluşması herhangi bir belirti ve şikâyeti uzun süre oluşturmayabilir.  Hormonun yükselmesinden kaynaklı olarak ortaya çıkan hastalıkların bazılarında cerrahi işlemler gerekebilir. Cerrahi işlem yapılmayan kişilerde kanda içinde bulunan kalsiyum seviyesi 6 aylık süreçlerde ölçülmelidir. Bu ölçümler sayesinde böbreklerin fonksiyonları ile alakalı olan değerlendirmeler yapılır. Ayriyeten paratiroidinin kemiklere zarar vermesinden dolayı senelik olarak kemik dansitesi ölçümü de yapılır. Bu tarz hastalarda tiaziddiüretik ilaçları  ve lityum ilacı kullanımı yaptırılır. Ayriyeten doktor tarafından diyet uygulaması yapmaları, hareketli olmaları ve gün içindeki su tüketimi yüksek seviyelere çıkartmaları istenir. Gün içinde alınacak olan kalsiyum miktarının 1000 mg olması ve D vitamininde 400 ila 600 IU olması gerekmektedir. İlaç tedavisi kesinlikle yüksek düzeyde kalsiyumlu diyet ile desteklenmelidir. Kullanılacak olan ilaçların içinde kemik erimesinin önüne geçecek olan ilaçlar doktor tarafından verilir. İlaç tedavilerinin hiçbirisi yapılacak olan cerrahi işlemlerin yerini tutmaz ve kanda bulunan kalsiyum seviyesini normal düzeye getirmez. Şikâyetleri en üst seviyede olan hastalara doktor tarafından paratiroit ameliyatı tavsiye edilmektedir.

Cerrahi İşlem Gerekir

  • Kanda yer alan kalsiyum değerinin normal sınırlar üzerinde çıkması
  • Kreatininklirensinin değerlerinin cinsiyete ve yaşa göre azalım göstermesi
  • Bir günün içinde yapılan idrar miktarının atılımının takip edilmesi sonucun atılan kalsiyum değerinin 400 mg olması
  • Kalça ve omurgada yer alan kemik ölçümü sonucunda ortaya çıkan değerlerde sorun olması
  • Tıbbi anlamda takip edilemeyecek seviyeye gelen hastalarda
  • Hastalığa sahip olan kişilerin 50 yaş altında olması
  • Şikâyeti olmadığı halde doktorun gerek duyduğu hastalarda kesinlikle ameliyat işlemlerinin uzman bir kadro tarafından yapılması gerekmektedir.