Haşimato Hastalığında Beslenme ve Diyet Ne Şekilde Yapılmalıdır?

Haşimato hastalığı olanlar beslenme ve yaşam tarzında değişiklikler yaparak ve alışkanlıklar yaparak yaşamlarını daha kaliteli ve daha düzgün geçirebilirler.

Haşimato Diyeti İle Hastalar Nasıl Zayıflar?

Haşimato hastalığı olanlar beslenme ve yaşam tarzında değişiklikler yaparak yaşamlarını daha kaliteli ve daha düzgün geçirebilirler. Haşimato hastaları yaşamları boyunca tedavi edilip düzelmeyeceği için yaşam ve beslenme kalitesini en üst düzeye çıkartmak zorundadır. Beslenme ve diyet konusunda nelere dikkat etmeli, nasıl beslenmeli gibi detayların tamamını bilmelidirler.

Ayrıca hastalık kilo alımına da sebep olduğu için dikkat ederek kolay şekilde kola verebilir ve sağlıklı yaşayabilirler. Bunun içinde beslenme ile alakalı ve kilo alımı ile alakalı dikkat edilecek hususlar bulunur. Bu hususlar;

• Hasta olan kişilerin yaşamları boyunca iyotsuz tuz yemeleri gerekir.
• Şekerli ve unlu olan gıdaların tamamından kaçınmaları şarttır.
• Asitli içecekler ve kahvelerden uzak durmak gerekir.
• Kilo konusunda fazlalığı olan kişilerin dikkat etmesi ve kilo vermek için egzersiz ya da spor yapması gerekmektedir.
• Özellikle margarin gibi doymuş yağ oranı yüksek olan gıdaların tüketilmemesi dikkat etmek gerekir. Bu tarz gıdalar kilo yapma konusunda birebirdir.
• Mutlaka balık tüketimi yapılmalıdır. Balıkta bulunan Omega 3 sağlık açısından destek oluşturur ve kilo verme konusunda yardımcı olur.
• Proteinin yeterli düzeyde tüketilmesi hem kilo almanın önüne geçer hem de sağlık açısından gereklidir.
• Özellikle selenyum eksikliği olan kişiler uzman kontrolünde dışarıdan destek almalıdır.
• Sigara ve alkol tüketimi tiroid salgısının önüne geçer.
• Kullanılacak olan vitamin ilaçları konusunda dikkatli olmak gerekir. İçeriğinde iyot olanların kullanılmaması gerekmektedir. İlaç kullanmadan önce mutlaka uzmandan görüş alınmalıdır.

Haşimato Hastaları İçin Glisemik Beslenme Yapılmalıdır?

Glisemik beslenme alışkanlıkları tam anlamı ile yaşama empoze edilmesi gerekir. Bu sistemi alışkanlık haline dönüştürmek için;

• Alınacak olan yiyeceklerin glisemik değerlerini bilmek gerekir.
• Karbonhidratlı yiyeceklerin tüketimi konusunda dikkatli olmak gerekir. Fazla düzeyde tüketmek tiroid salgısının önüne geçer.
• Günlük olarak kalori alımına dikkat etmek gerekir. Uzman ile birlikte ayarlanan kalorinin dışına çıkmamak önemlidir.
• Glisemik düzenle yapılacak olan beslenmenin başarılı hale gelmesi adına detayları ve ayrıntıları yaşam biçimi haline getirmek gerekir.
• Özellikle iştahlı olan kişilerin kontrolünü en doğru şekilde sağlamayı öğrenmeleri gerekir. Gerekirse bunun için psikolojik destek alınabilir.
• Beslenme konusunda önemli olan karbonhidrat tüketimini kontrollü ve doğru şekilde yapmaktır.
• Gün içi beslenmede üç ana öğünün yanına mutlaka üç ara öğün eklemesi yapılmalıdır. Bu şekilde kan şekeri kontrolü de sağlanmış olur.
• Ara öğünlerde tüketimi yapılacak olan atıştırmalıkların kalorisi ve enerji hesaplaması yapılmalıdır.
• Özellikle üç beyazdan uzak durmak ve tüketimini en aza indirgemek gerekir. Bunun yerine gün içinde enerji sağlayabilecek olan kuru meyveler tercih edilmelidir.

Kilo vermek için dikkat edilecek noktalar;

• Yağ tüketimini azaltılmalıdır.
• Meyve tüketimi ve sebze tüketimi çoğaltılmalıdır.
• Yemeklerde mutlaka glisemik gıdalar tüketilmelidir.
• Porsiyonların küçülmeye gidilmesi gerekmektedir.
• Mutlaka 3 ana öğün ile 3 ara öğün yapılmalıdır.
• Buğday, çavdar ya da kepek ekmeği tüketilmelidir.
• Yemeklerden sonra meyve tüketimi uygundur.
• Sıvı yağ yerine mutlaka zeytinyağı tüketilmelidir.
• Kırmızı et yerine beyaz et tüketilmelidir.
• Ara öğünlerde kayısı, fındık, badem tarzı atıştırmalıklar tüketilmelidir.
• Yoğurt ya da süt tarzı ürünlerin yağsız olanları tüketilmelidir.

Beslenme ve Öğün Dilimleri Nasıl Olmalıdır?

Yaşam tarzı olarak benimsenmesi gerekli olan beslenme şeklinde mutlaka 3 ana öğün ile 3 ara öğün yapılmalıdır. Öğünler;

• Sabah kahvaltı 07:00
• Ara öğün 10:00
• Öğle yemeği 12:30
• Ara öğün 15:00
• Akşam yemeği 18:00
• Ara öğün 22:00 şeklinde ayarlanmalıdır.

Sabah kahvaltısı

Kahvaltı en önemli öğündür ve atlanmaması gerekir. Kahvaltı gün içindeki enerjinin toplanmasına yardımcı olur. Enerjisi tam olan kişiler daha mutlu ve huzurlu şekilde yaşamlarını sürdürürler. Kahvaltı yapmayan kişilerin enerjileri daha düşüktür. Hatta bu konuda yapılan araştırma sonucunda kahvaltı yapmayan kişilerin enerjilerinin düşük olduğu, mutsuz olduğu ve yaşama olumsuz baktıkları ortaya çıkmıştır.

Özellikle erken saatlerde işe giden kişilerin kendilerine kahvaltı için akşamdan malzeme hazırlaması gerekir. Buğday ekmeğinden yapılan sandviçler, domates ve salatalık gibi sebzeler hazırlamaları gerekmektedir. Ayrıca sandiviçlerin de yeşillik olması da lazımdır. Kahvaltı zamanında yenilecek olan şekerli gıdalar ve şekerli çay ara öğün saatinden önce acıkmayı tetikler. Bundan dolayı da dikkatli olmak gerekir. Sabahları içilecek olan meyve sularının hazır olmaması gerekir. Önemli olan sıkma meyve suyu tüketimidir. Ayrıca kahvaltıda 1 dilim buğday ekmeği ve çorba da içilebilir. Atlanmaması gereken en önemli öğündür.

Ara öğünler için

Az miktarda badem, bir külah sade dondurma, az miktarda kuru üzüm, en fazla 5 adet kuru kayısı, 1 bardak yağsız süt, yağsız bir kâse yoğurt, bir adet şeker değeri az olan mevsim meyvesi ara öğünlerde tüketilmelidir.

Öğle ile akşam yemeği

Öğle ile akşam yemeğinde mutlaka tüketilecek yemekler arasında sebze yemeği olmalıdır. Tabağın yarısı sebze yemeği ile doldurulmalı geri kalan kısmı da protein ve karbonhidrattan oluşmalıdır. Tatlı yerine mutlaka meyve tercih edilmelidir. Özellikle et tüketimi konusunda dikkatli olmak gerekir ve aşırıya kaçmamak önemlidir. Özellikle öğle yemeğinde mutlaka glisemik olan sebze ve meyvelerin tüketilmesi gerekir.

Salata, baklagiller, meyve ve buğday ekmeği uygun olan menüler arasında yer alır. Akşam yemeklerinde ise hafif olan yiyeceklerin tercih edilmesi e yoğurt tüketiminin yağsız olarak tercih edilmesi gerekir. Akşam yemeklerinin hafif olması kilo verme konusunda da önemli olan bir detaydır. Akşam yemeklerinde de tatlı yerine meyve tercih edilmelidir. Tatlı krizi yaşayan kişilerin tatlı isteklerini öğle yemeğinde karşılaması daha uygun olacaktır. Öğlen ve öğleden sonra daha çok hareket edileceği için alınan kalori daha çabuk harcanır.