Anti TPO Değerlerinin Normal Değerleri Ne Kadar Olmalıdır?

Anti TPO değerlerinin yüksekliğinin ve düşüklüğünün farklı etkileri bulunmasından dolayı vücutta bulunması gereken değerler hakkında detaylı bilgiler

Anti Tpo Nedir?

Anti Tpo tiroid türü hastalıklarında ortaya çıkan ve bazı değerlerin yükselmesine neden olan bir vücut bileşenidir. Kan tahlilleri sonucu belirlenebilen Anti Tpo değerleri aynı zamanda tiroid hastalığının çeşidinin de belirlenmesine olanak sağlamaktadır. Anti Tpo kelimesinde ki anti vücuda girmiş olan zararlı canlıların yok edilerek etkisiz hale getirilmesine yarayan antikorun kısaltması olarak kelimeye yerleşmiştir.

Tpo ise açılımı tiroid peroksidaz olan ve tiroid hormonlarının üretilmesinde görevli bir çeşit enzimleri ifade eder. Anti Tpo vücudun kendisi tarafından üretilen yapıları yok ettiği antikor bileşenlerini ifade etmektedir.

Yapılan testler sonucunda ortaya çıkarılan değer değişiklikleriyle görülen şudur ki bu antikorların doğru şekilde çalışmaması ve hatalı bir gidişat söz konusu olması halinde bağışıklık sistemi zarar görür ve bir takım hastalıklar ortaya çıkmaya başlar.

Bu şekilde ortaya çıkan hastalıklara otoimmün hastalıklar ismi verilmektedir. Otoimmün hastalığında da vücut kendi dokusu olan yapıları yabancıymış gibi algılar ve yok olması için uğraşır. Zamanında yapılan Anti Tpo testleri sayesinde bu hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi mümkün olmaktadır.

Anti Tpo Değerleri Kaç Olmalı?

Hayat telaşı içerisinde vücut yapımız ile alakalı birçok değişikliğin ya da ortaya çıkan daha önce yaşamamış olduğumuz etkilerin çok fazla farkına varamıyoruz.. Bu gibi durumlarda ne yazık ki arka planda gizli kalan hastalıkların da farkına varmakta geç kalmış oluruz. Bu sebeple belirli aralıklarla genel sağlık kontrolleri yaptırmalı ve ortaya çıkabilecek birtakım hastalıkları önceden teşhis etme imkanı yaratılmalıdır.

Anti Tpo vücut bileşeninin vücutta üretilen ve vücut için yaralı olan bir takım enzimleri hatalı olarak yabancı görmesi ve yok etmeye çalışması sonucu da vücutta bazı farklılıklar oluşmaktadır. Hashimoto, graves, pernisiyöz anemi gibi Otoimmün hastalıkların dediğimiz bazı hastalıkların ortaya çıkması da bu değişimler sonucu olmaktadır. Bu gibi durumlarda vücutta gözlenebilen ani kilo alımları, deri döküntüleri ve saç dökülmesi, üşüme, titreme, soğuya karşı hassasiyet, kabızlık sorunları, uykusuzluk ve kalp çarpıntısı gibi şikayetler ortaya çıkabilmektedir.

Fark edilmesi durumunda hastaların kan numunesi vererek konu ile alakalı araştırma testlerini talep etmeleri gerekmektedir. Anti Tpo değerlerinin normal kabul edilmesi için ortaya çıkan değerlerin 0-9 IU/ml (Bir mililitrede 0-9 uluslararası geçerlilik taşıyan birim)aralığında olması gerekmektedir.

Yapılan testlerin sonuçları testlerin yapıldığı laboratuvardan laboratuvara değişiklik gösterebilmektedir. Laboratuvarlarda kullanılan metod ve de testlerin yapıldığı cihazlara göre farklı değerler görülebileceği için en doğru sonucun alınması adına sonuçların değerlendirmesinin teste yönlendiren uzman hekim tarafından yapılması önemli ve gereklidir.

Anti TPO Yüksekliği ve Düşüklüğü Durumu

Anti Tpo değerinde ki düşüklük, yapılan kan tahlili sonuçlarına göre değerlendirmenin 9 IU/ML’nin altında olması halidir. Genele bakıldığında çok fazla sorun ortaya çıkarmamaktadır. Herhangi bir tiroid sorunu olursa bunun otoimmün grubuna girmeyen bir guatr ya da zararsız bir tiroid bezi iltihabı olduğu düşünülür. Normal değerleri dengede tutabilmek adına iyot içerikli gıdalar tüketilmesinde fayda görülür.

Anti Tpo yüksekliği ise değerlerin beklenen aralıktan yüksekte kalması durumudur. Böyle bir vakada gizili tiroid düşüklüğü (hipotiroidi) ya da tiroid yüksekliği (hipertiroidi) varlığını akla getirmektedir. Değerlerin yüksek olması haşimato, graves, sjögren sedromu, pernisiyöz anemi gibi hastalıkların varlığından kaynaklanabilmektedir. Anti Tpo yüksekliği tek başına müdahaleyle aşılabilecek bir durum değildir. Neden kaynaklandığı doğru teşhis edilmeli ve altında yatan hastalığın tedavisine başlanmalıdır.

Yükseklik görülmesi halinde, iyotlu tuz ve iyotlu öksürük şurubu kullanılması, selenyum desteği alınması, içeriğinde levotioksin bulunan ilaçların alınması önerilmektedir. Levotioksin alımının aç karına olmasına ve demir, kalsiyum, mide ilaçları ile birlikte alınmamasına dikkat edilmelidir. Gebelik riski bulunan ya da planlayan kişiler ilaç alımına başlamadan önce uzman görüşü alması gerekmektedir.