Prolaktin hormonu yüksekliği ve beyin tümörü olan hastalara tavsiyeler

Prolaktin yüksekliği beyinde bulunan bir tümörden kaynaklı olabilmektedir. Bu tümörün belirlenmesi, tedavisi ve sahip olan kişilere verilebilecek tavsiyeleri.

Prolaktin Hormonu Yüksekliği

Prolaktin hormonu yüksekliği

Beynin sağ tarafında bulunan hipofiz bezinde sentezlenmekte olan prolaktin hormonu, vücutta bazı önemli düzenlemelerde bulunur. Süt üretiminden yumurtlamaya, adet düzeninden üreme fonksiyonlarının çalıştırılmasına gibi birçok alanda düzenlemeler yapan prolaktin hormonunun vücutta gerektiğinden fazla miktarda sentezlenmemesi gerekir.

Prolaktin, kök olarak süt üretimi kelimelerinden gelmektedir. Prolaktin hormonunun yüksek olmasına birçok neden etkili olmaktadır. Bu nedenleri sıralayacak olursak,

  • Prolaktin hormonunun en büyük formu olan makroprolaktinden dolayı
  • Gebelikten dolayı
  • Prolaktinoma yani hipofiz tümörü gibi farklı nedenlerden dolayı görülebilir.

Prolaktin hormonu yüksekliği alanında bu duruma sebep olanlardan en önemlisi hipofiz bezinde fazla prolaktin hormonu sentezlenmesine neden olan prolaktinoma tümörü olmaktadır. İyi huylu bir tümör çeşidi olan prolaktinoma yani hipofiz bezi tümörü insan vücudunda cinsiyet hormonlarının etkisini azaltmasına neden olmaktadır. Hayati olarak hiçbir tehdit söz konusu oluşturmamakla birlikte sadece görme bozukluğu ve kısırlık gibi olumsuz durumlara yol açabilmektedir.

Prolaktinoma Tümörü Belirtileri

Hipofiz bezinde bulunan ve prolaktin hormonunun fazla miktarda salgılanmasına yol açan prolaktinoma tümörü, genel olarak primer yani iyi huylu beyin tümörlerinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır.

Prolaktinoma tümörü belirtileri genel olarak kanda bulunan prolaktin miktarına göre değişim gösterebilir. Genel olarak belirtilere bakacak olursak kadınlarda,

  • Düzensiz ya da kesilen adet
  • Gebelik dönemi dışında memeden süt gelmesi
  • Vajinal bölgede kuruluk

Erkeklerde,

  • Cinsel iktidarsızlık
  • Kıllarda seyrelme
  • Memelerde kontrolsüz büyüme gibi durumlar seyretmektedir.

Bunlarla birlikte kısırlık, baş ağrısı, görme bozuklukları gibi genel olarak görülen belirtilerde söz konusu olabilmektedir.

Prolaktinoma Tümörü Tedavisi ve Hastalarına Tavsiyeler

Beyinin sağ lobunda bulunan hipofiz bezinde bulunan prolaktinoma tümörü, hayati olarak bir tehdit oluşturmamakla birlikte yine hassas bir organ olan beyinde bulunan tümör olduğu için dikkat edilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Primer yani iyi huylu bir tümör olan prolaktinoma, kanser hücreleri olmadığından dolayı avantaj sağlamaktadır.

Günümüzde prolaktinoma tümörü için birçok tedavi yöntemi mümkün olmaktadır. Prolaktinoma belirtilerine sahip olan kişiler uzman kişilere başvurduktan sonra yapılan bazı testler sonucunda ilk olarak ilaç tedavisine başlatılırlar. İlaç tedavisi iki sene gibi bir süre zarfına sahip olmaktadır. Bu süre boyunca kişi uzmanın dediği şekilde ilaçlarını almalı ve yaşam tarzını dahi yine uzmanının tavsiyeleri üzerine kurmalı. Özellikle yaşam kalitesinin yükselmesi her hastalıkta olduğu gibi bu durumda da önemli ilerlemelerle sonuç bulabilecektir.

İki sene gibi bir süreçten sonra tamamlanmakta olan ilaç tedavisi sonucu eğer beyin tümörü yüzde elliye varan bir küçülmeye kavuşmuşsa, bu süreçten sonra doktor kişiyi tekrar değerlendirir ve ilaçların dozunu daha az seviyelere düşürür. Eğer aksine bu süreç zarfında tümör büyümeye devam etmiş ise yapılması gereken cerrahi müdahaleler olmaktadır.

Hassas bir organ olan beyinde oluşan bu tümöre sahip olan kişiler yaşam standartlarında bir değişim göstermelidirler. Özellikle her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da beslenme ve stres ortamından uzak kalma gibi durumlar epey önem taşımaktadır. Özellikle yüksek olan prolaktin seviyesini düşürmek için kullanılabilen bazı bitki türleri vardır. Bu bitkileri doktorunuza danışarak ve gözlemi altında kullanmanız mümkündür.

Prolaktinoma tümörü, günümüz teknolojisi ile tedavisi gelişmiş bir hastalıktır. Bu tümöre sahip olan kişiler gerek tedavi süreci boyunca ve gerekse tedavi sürecinden sonra sürekli olarak doktorları ile irtibatta kalmaları gerekir. Her tümör türü gibi bu tümörde kendisini tekrarlayan bir yapıya sahiptir ve bu yüzden görülebilecek en ufak semptomlarda dahi doktora başvurulması gerekmektedir.