Büyüme Hormonu Eksikliği ya da Fazlalığı Belirtileri Hakkındaki Bilinm

Tıp dilindeki adı growth hormon olan büyüme hormonu insanlarda ve hayvanlarda büyümenin yanı sıra hücre üretimini ve yenilenmesini uyarıcı bir hormondur.

Eksik yada Fazla Olması Durumu Belirtileri

Büyüme hormonun yeri beynimizde bulunan hipofiz bezidir. Hipotalamustan salgılan GHRH adlı hormonun sayesinde büyüme hormonunun salgılanması artmaktadır. Aynı şekilde hipotalamustan salgılanan somatostatin adlı hormonun salgılanmasıyla azalmaktadır.

Bunun yanında seks hormonları, beslenme, iştah üzerinde etkisi olan Ghrelin denilen hormonun da büyüme hormonunun salgılanmasını etkilediği bilinmektedir. Yaşta ilerleme oldukça büyüme hormonu salgısında azalma görülmektedir. Gece vakitlerinde growt hormonu salgısının arttığı görülürken gündüz vakitlerinde ise azaldığı görülmektedir.

Şişmanlık ve kan şekerinin yükselmesi gibi nedenlerden dolayı da Growt hormonu salgısının azaldığı söylenebilir.

Büyüme Hormonu Eksiliği Neden Kaynaklanır

Büyüme hormonu eksikliği beynimizde bulunan hipofiz bezinin yeterli sayıda büyüme hormonu salgılamamasından kaynaklanmaktadır. Bunun nedeni bazen genetik bazen de doğum sırasında hipofiz bezinde hasar olması yüzünden kaynaklanıyor olabilir.

Ayrıca beyinde yer aldığından dolayı kafatasına alınan şiddetli bir darbe, tümör ve enfeksiyon gibi nedenlerden dolayı görülebilmektedir. Growt hormonu eksikliği boyun kısa kalmasına neden olmaktadır.  Çocukların yaşıtlarına göre daha kısa boylu olduğu gözlemlenmektedir. Lizin ve arginin ile growt hormonu salgısı arttırılabilmektedir; ama ne kadar etkili olduğunu saptamak zordur.

Bebeklerde de bu sorunla karşılaşıldığı görülmektedir. Annenin hamileyken sigara ve alkol gibi zararlı maddeler tüketmesi growt hormonu eksikliği sorununu ortaya çıkartabilmektedir. Ayrıca bu bebeklerin ilerleyen yaşlarında şişmanlık, tansiyon yükselmesi ve tüylenme gibi sorunlarla da karşılaşması muhtemel olabilir. Burada annenin hamileyken doğru bir şekilde beslenmesinin önemi büyüktür. Beslenmenin yeterli, mineral ve vitamin eksikliğinin olmamasına özen gösterilmesi gerekmektedir.

Bebek doğduktan sonra da onun anne sütüyle en azından altı ay beslenmiş olması onun gelişimi açısından oldukça önemlidir.

Eksikliğinin Belirtileri

Büyüme hormonu eksikliği olan çocuklarda hormonun az salgılanmasından kaynaklanan boy kısalığı olmaktadır. Ayrıca bu çocukların yıllık uzaması yaşıtlarına göre düşüktür. Doktorlar çocuklarda beslenme bozukluğu ve kronik bir rahatsızlık bulunmuyorsa direk olarak growt hormonu eksikliği (büyüme hormonu eksikliği) sorunundan şüphelenmektedirler. Doktorlar bu çocuklarda boy uzaması olmadığından dolayı hafif kilo olduğunu yüzlerinin yaşıtlarına göre daha çocuksu olabildiğini ve ergenlik dönemine geç girdiğini söylemektedirler.

Tanı ve Tedavisi

Büyüme hormonu eksikliği tanısı koyabilmek için çocuk doktor tarafından belli bir süre izlenmektedir. Böylece çocuğun büyüme hızı tespit edilmektedir. Growt hızının yetersiz olduğu tespit edilen çocuklara biyokimya testi, tam kan testi, tiroid fonksiyonları testi kemik yaşı grafisi testi uygulanmaktadır. Ayrıca arginin ve insülinle yapılan uyarı testi denen bir test de kullanılır.

Bir çocukta growt hormonu salgısının azlığını tam olarak anlayabilmek için en az iki testin sonucunda bir anormallik olması gerekmektedir. Uyarı testi sonucunda vücutta büyüme hormonu salgılanması arttırılmaktadır. Bunun yapılmasının nedeni ise büyüme hormonu salgısının gece artıyor olmasıdır. Doktorun büyüme hormonunu tespit edebilmesi için de bu yöntemi uygulaması gerekmektedir. Kişiden kan örneği alınarak büyüme hızında yeterli bir artış olup olmadığına bakılmaktadır. Tanı kısmı tam olarak kesinleştikten sonra sıra tedavi kısmına gelmektedir.

Eksik olan hormon enjeksiyon yoluyla günde bir kez olacak şekilde vücuda veriliyor. Burada devamlılık çok önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü düzenli olarak yapıldığı zaman boyda artış olduğu görülmüştür. Bu yüzden de zorunlu kalmadıkça tedaviye ara verilmesi ya da bırakılması önerilmemektedir. Enjeksiyon dozu ise çocuğun kilosuna göre doktor tarafından belirlenmektedir.

Enjeksiyon yapmayı unuttuğunuz zamanlarda bunu not ederek doktorunuza söylemenizde yarar vardır. Bu tedavinin başarılı olduğu çocukta meydana gelecek boy uzamasından anlaşılabilmektedir. Ayrıca yağ dokusunda meydana gelen azalma tedavinin olumlu yönde ilerlediğini göstermektedir.

Tedavi boyunca dikkat edilmesi gereken tek husus düzenli beslenmedir. Doktor çocukta altı ay içinde bir gelişme göremezse tedaviyi bitirebilmektedir.

Büyüme Hızının Psikolojik Etkileri

Çocuklarda yaşıtlarına göre boy oranında bir kısalık olduğundan dolayı bu çocukta kendini yetersiz görme gibi bir sorun oluşturabilir. Bu durum her ne kadar önemsiz gibi görünse de çocuğun bütün sosyal hayatını etkileyebilmektedir. Okul hayatında derslerinde başarısızlık ve insanlardan uzaklaşma gibi problemler görülebilmektedir. Bu yüzden de aslında dikkat edilmesi gereken oldukça hassa bir konudur.

Akromegali Nedir

Akromegali de denilen bu hormonu fazlalığı büyüme hormonunun fazla salgılanmasından ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalarda hipofiz bezinde kanser olmayan bir tümör mevcuttur. Bu tümörün boyutu 1 cmden uzun olacak şekildedir.

Akromegali  Belirtileri

Yüzde kabalaşma, diş aralıklarında açılma, terlemede artma, ses tonunda kalınlaşma, horlama, baş ağrısı, eklem ağrısı ve ayakkabı numarasında meydana gelen artış gibi belirtiler büyüme hormonu fazlalığının belirtilerinden bazılarıdır. Akromegali hastalarının üçte birinde şeker hastalığı olduğu gözlenmiştir. İyi huylu olan growt fazlalığı hastalarında görme bozukluklarına rastlanmaz veya durağan olarak rastlanır.

Büyüme Hormonu Fazlalığı Tanı ve Tedavisi

Bu hastalık oldukça yavaş ilerlediği için haliyle tanısı da uzun süre sonra konulabilmektedir. Kanda büyüme hormonu ve IGF-1 düzeylerine bakılarak tanı konulur. Kesin bir tanı koyabilmek adına da glikoz tolerans testi sırasında büyüme hormonu seviyesini ölçmek gerekmektedir. Tümörü saptamak için de MR çekilmesi gerekmektedir. Tedavi tümörün çıkarılmasıyla olmaktadır. Ayrıca ışın tedavisi ve ilaç tedavisi gibi yöntemlerde uygulanmaktadır. Işın tedavisi ameliyat olmayı reddeden hastalarda kullanılır.